31 Ekim 2017 günü Şenay Akdoğan şiddetli geçimsizlik ve yaşadığı şiddet yüzünden kocası İhsan Akdoğan’dan boşanmak için dava açmış ve kendisini ölümle tehdit ettiği için 6 ay uzaklaştırma kararı almıştı. Boşanma davası açan eşinin kendisi hakkında uzaklaştırma kararı aldırması üzerine İhsan Akdoğan tarafından Şenay Akdoğan silahla vurularak öldürülmüştü. İhsan Akdoğan hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi ile açılan dava devam ederken Anne Şenel Koçarslan kocası tarafından öldürülen kızının soyadını kızının mezarına yazdırmadı.
Kızının mezarını yaptırmak için Mezarlıklar Müdürlüğü’ne başvurduğunda kimlik bilgileri ile mezarlıktaki isim kaydının birbirini tutmaması üzerine sorun çıktı. Anne Şenel Koçarslan yaptığı açıklamada “Mezarı yaptırdıktan sonra tapu vereceklerdi. Ben kızımın mezarına kendi soyadımızı yazdırdım. Kızımı öldüren cani kocasının soyadını yazdırmadım. Artık kadınların katilleri olan kocalarının soyadları mezarlarına yazılmasın. Onlar da yazılmasını istemezdi” dedi.
Açıklamalarına devam eden anne Şenel Koçarslan “ Kızımın ikinci evliliği idi ve hayatı kabusa dönmüştü. Kurtulmak için televizyonlara dahi çıkmak istedi. Adam bildiğiniz zengin avcısıydı. Kızım emlak işi yapıyordu. Kızımın parasını yedi. Evlilikleri iki ay sonra kabusa döndü ve şiddet görmeye başladı. Daha önce boşanmak isteyince kızımı ya oğlunu veya anneni öldürürüm diye korkutarak beraberliklerini devam ettirdi. Aradan 3 ay geçtikten sonrada kızımı öldürdü. Kızıma tuzak kurmuş ve arabanın içinde yakalayarak kafasına silah sıkarak öldürdü.
“Kızımı öldürdükten sona basına çıktım diyerek evimin camına bir şey çarptı. Camı açıp bakınca penceremin kenarında bir not ve mermi buldum. Notta ‘ bu mermi şimdi böyle geldi, sonra sizin kafanıza gelecek’ yazıyordu. Korkudan torunumu alarak şehri terk ettik. Cinayetten 7 ay sonra Gürcistan’a kaçmak isterken yakalandı. İnşallah cezaevinde çürür, benim kızım zaten toprağın altında çürüyor” dedi.
